******* HOŞGELDİNİZ...*******
ŞİİRLERİM, YAZILARIM VE RESİMLERİM... - FIKRALAR 2
 

Ana Sayfa
VİDEOLARIM
DOST SiTELERiMiZ
iletisim
Ziyaretci defteri
ziyaretçi istatistikleri
FIKRALAR---KOMİK
=> FIKRALAR 1
=> FIKRALAR 2
=> FIKRALAR 3
=> KOMİK(TÜRK ERKEĞİ)
bütün_resimlerim
siirlerim
TESTLER
SEVDİĞİM SÖZLER...
yazilarim-makalelerim
ANKETLER
EKSTRALAR
TOP LİSTE
SAKLI SAYFALAR
RESİM GALERİSİ
GAZETEMİZ...
BİZDEN HABERLER...
KOMİK RESİMLER
ÖDÜLLÜ FOTOLAR
İLGİNÇ RESİMLER
İLGİNÇ LİNKLER
İBRETLİK HİKAYELER-OLAYLAR


copyright Süleyman Karakaya

 

SARIŞIN KÜTÜPHANEDE

Sarışın bir kütüphaneye gitmiş ve direk bankoya yönelerek görevliden bir hamburger bir kola ve bir de patates kızartması istemiş. Görevlinin saf saf yüzüne baktığını gören sarışın bu sefer daha yüksek bir sesle:

-Anlatamadım galiba beyfendiiii, bana bir hamburger, bir kola, birde patates kızartması demiş.

Artık iyice sinirlenen görevli:

-Hanımefendi burası kütüphane demiş.

Sarışının yüzü kıpkırmızı olmuş, özür dileyip çok çok kısık bir sesle fısıldayarak

-Pardon pardon, bana bir hamburger, bir kola ve birde patates kızartması

 

HALİNE ŞÜKRET
 

Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir... Koma halinde hastaneye kaldırırlar. Tedavi olurken kendine gelir. Yatağında bakar ki bir kolu yok... Hepten morali bozulur, asabileşir. Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar:
-Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi!
Diye bağırıp çağırır. Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler. Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata:
-Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık... Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor. İnanmazsan git de bak.
Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel'i bulur. Bir de bakar ki, Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor...
Bizim Dursun'un kafası karışır ve hayretle Temel'e yaklaşır:
-Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi. Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edeceğidum. Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi oynamana karşı teselli oldum... Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun... Derken, Bizim Temel patlar:
-Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi. Sırtım fena halde kaşuniyi... Patlayrum..

 

SAY
 

Bizim küçük Temel, Okuldan bir türlü mezun olamıyor. En sonunda öğretmen:
-Oğlum seni imtihan edeceğim. Bilirsen seni mezun edeceğim.
Temel sevinir, sözlüye kalkar... Hoca:
-Söyle bakayım Temel, İngiltere'yle Fransa kaç kez savaştılar?
Küçük Temel:
-Alti defa savaştiler öğretmenum.
Hoca:
-Aferin sana Temel, tebrik ederum, der.
Küçük Temel, mezun oldum sevinciyle hocaya bakarken, hoca:
-Peki say bakalım, demez mi?
Küçük Temel:
-Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Alti. 

 

 

BAŞKA ÇİMSE YOK Mİ?

 

Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
-Başka çimse yok miiii!

 

 

VESİKALIK RESİM

 

Temel işe girmek: için müracat ettiği fabrikadan,elinde gerekli evraklar yazılı kağıtla dursunun yanına gelmiş,-Ula dursin habu evraklarun hepsuni anladumda bu 8 vesikalık resim nasil olayi.-Ula belinden aşağu görünmeyen resime vesikaluk resim denir.-Nasıl çekeceğuz oni.-Kolayı var yere çukur kazaruz seni yaruya kadar cömeruz resminu çekeruz.-Tamam uşağum,sen çukur kaz bende fotoğraf makinasu cetureyim.Temel geri geldiğinde dursun sekiz tane çukur kazmış-ula niye seçiz çukur kazdun.-Seçiz tane istemişlerya.-UŞAĞIM GEREK YOKTİ BEN SEÇİZ TANE MAKİNA CETURDUM DAA

 

 

Ciddiyet

Hristiyan ülkelerden birinde yaşayan çocuk hep matematikten sıfır almaktadır. Aileside çocuğu bir faydası olur diye onu katolik kilisesine gönderir. Bundan sonra çocuk hep matematik dersi dahil tüm derslerden hep pekiyi almaktadır. Bunun üzerine ailesi çocuğa sorar:
Ne değişti?
Çocuk cevap verir:
- Artı işaretine çivilerle çakılmış adamı görünce durumun ciddiyetini anladım
...

 

 

Her şey yolunda

Küçük Alican 5 yaşına kadar hiç konuşmamıştı ve ailesi bu duruma çok üzülüyordu.O gün kahvaltıda birden:
"Nerde bu kahrolası şeker?" dedi. Babası nerdeyse küçük dilini yutacaktı, annesi sevinçten ağlamaya başladı:
"Oğlum sen konuşabiliyorsun, şimdiye kadar niye tek kelime etmedin?"
Alican asık suratla:
"Şimdiye kadar herşey yolundaydı!"

 

 

 

Bugün 1 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı!
 
*******İYİ Kİ VARSINIZ...******* Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol