******* HOŞGELDİNİZ...*******
ŞİİRLERİM, YAZILARIM VE RESİMLERİM... - basarı(baltaları bilemek)
 

Ana Sayfa
VİDEOLARIM
DOST SiTELERiMiZ
iletisim
Ziyaretci defteri
ziyaretçi istatistikleri
FIKRALAR---KOMİK
bütün_resimlerim
siirlerim
TESTLER
SEVDİĞİM SÖZLER...
yazilarim-makalelerim
=> KIZIMA MEKTUP
=> eger istiyorsan
=> icat, bulus
=> mutlu olmak ya da basarı icin
=> güzellikler
=> ailenin önemi
=> çiçekler solmasın
=> basarı(baltaları bilemek)
=> üç öküz olmayalım...
ANKETLER
EKSTRALAR
TOP LİSTE
SAKLI SAYFALAR
RESİM GALERİSİ
GAZETEMİZ...
BİZDEN HABERLER...
KOMİK RESİMLER
ÖDÜLLÜ FOTOLAR
İLGİNÇ RESİMLER
İLGİNÇ LİNKLER
İBRETLİK HİKAYELER-OLAYLAR


copyright Süleyman Karakaya

BAŞARI  İÇİN BALTALARI BİLEMEK

          Bir Türk atasözü der ki; “Şimşek çakmadan, gök gürlemez.” Başarı içinde önce çalışmak, çaba göstermek, sorumluluklarımızı yerine getirmek, sonrada sonucu beklemek gerekir.

          Başarmak, amaca uygun sonuç almaktır. Hiçbir açıklama, özür veya gerekçe başarı kadar başarılı değildir. Amaca ulaşmak için aştığınız engellerin sayısı, başarınızın büyüklüğünü belirler. İnsanlar engeller yüzünden başarılı olamadıklarını düşünürler.Oysa asıl yürünen bir yolda engel yoksa o yolun sonunda başarı yoktur.
          İki türlü başarı var, iç başarı ve dış başarı. İç başarı kendi gözünüzdeki en iyi yere gelmektir, dış başarı ise başka insanların da olmak istediği yere gelmektir. Bazıları iç başarıyla, bazıları dış başarıyla mutlu olur.
          Başarı seçme özgürlüğüdür. Başardıkça seçen sen olursun, başarısız olursan seçilmeyi bekleyen sen olursun. Bir işi diğerlerinden daha iyi yapabilen bir kişi en yüksek seçeneğe ulaşmış olur.
          Başarılı olmak bir strateji değil, samimiyet sorunudur. Kendinizle yüzleşin, gerçekten başarılı olmak istiyor musunuz? Başarıyı yüzde kaç şiddetinde istiyorsunuz? Başarıyı seçtiğiniz için nelerden vazgeçebilirsiniz?
          Aile başarıyı etkiler ama belirleyemez. Belirleyebilseydi, aynı ailenin tüm çocuklarının eşit başarıya sahip olması gerekirdi, oysa çok sayıda başarılı insanın kardeşi başarısız bir hayat sürüyor.
         Başarımızın önündeki en büyük iç engel, atalet. Başarılı olmak istiyoruz, başarılı olmak için neler yapmamız gerektiğini biliyoruz, onları niçin yapmamız gerektiğini de biliyoruz, istersek nasıl yapabileceğimizi de biliyoruz, yapmamakla neler kaybettiğimizi, yaparsak neler kazanacağımızı da biliyoruz ama yine de yapmıyoruz. Atalet insanlığın psikolojik kanseridir.
         Ataletli insanların iki özelliği vardır, düşündüğünü yapmamak ve yaptığı üzerine düşünmemek. Düşündüğünü yapmamak psikolojik atalet, yaptığı üzerine düşünmemek ise entelektüel atalettir.
         Başarısızlığı ve yokluğu nasıl paylaşacağımızı biliyoruz ama başarıyı ve imkanları nasıl paylaşacağımızı bilmiyoruz.
         Başarı için İBİŞ ilkesi, yani “İBİŞ:İtinayla yapılan basit iş!” İşinizi daima en iyi şekilde yapın. İşinizi iyi yapmanız maaşınızın,elde edeceğiniz sonucun karşılığı değil, karakterinizin yansımasıdır.Patronunuz,öğretmeniniz işinizi iyi yaptığınızı görmese de iyi yapın, başkaları işinizi iyi yapmanızı övmese de iyi yapın. İşini iyi yapmanın en büyük ödülü, işini iyi yaptığını bilmektir.
         Kişisel gelişim amaç değil araçtır. İnsanı başarılı olmaya hazırlayan bir araçtır. Kişisel gelişim, başarılı olmak için kendini uygun ve yeterli hale getirmektir.
          Kafanızda neyi çok düşünürseniz hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arasında düşünce geçiyor. Bu düşünceler ne hakkında ise hayatımızda o çoğalır.
          Kendiniz için başarılı olmak istemiyorsanız, başka kimler için başarılı olmak istediğinizi, daha başarılı olsaydınız kimler için neler yapabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Sizin daha başarılı olmanızda daha iyi bir hayat yaşayacak biri mutlaka vardır. Radyum’u keşfettiği için 1903'te Nobel ödülü alan Madam Curie  ne güzel özetlemiş: “İnsanları geliştirmeden daha iyi bir dünya kurmayı düşünemezsiniz. Bu sonuca ulaşmak için, her birimiz kendi gelişimimiz için çalışmalı ve aynı zamanda tüm insanlık için genel bir sorumluluk paylaşmalıyız; özeldeki görevimizse en çok yardımcı olabileceğimizi düşündüklerimize yardım etmektir.” Başarmadan önce kendine, başardıktan sonra da başkalarına yardım etmeyi unutma!

           Bir hikaye vardır.

           Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş :
· "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?" İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş :
· "Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir."
Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp,yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu zihnimizin, ruhumuzun karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.”

     Bizlerde başarı için her zaman çalışmalı,baltalarımızı bilemeliyiz.İsteyene, gereğini yapana başarı kaçınılmazdır.

                                      Süleyman KARAKAYA

 

Kaynaklar: 1)  www.muminsekman.com

                   2) http://www.denizce.com/

 

Bugün 1 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
 
*******İYİ Kİ VARSINIZ...******* Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol